
Patrice Leguéreau’nun son tasarımı olan bu yeni koleksiyon, tüy motifinin zamansız estetiğini yeniden yorumluyor ve her bir parçada hafiflik, zarafet ve modernlikle bütünleşen bir şıklık sunuyor.



Tüyler, Gabrielle Chanel’in tasarımlarında her zaman önemli bir yere sahipti. 1910’da, modaya adım atmadan önce ilk işi, şapka tasarımına başladığı dönemde, büyük ve dalgalı tüyler, tasarımlarına ilham kaynağı olmuştu. 1932 yılında ise, Bijoux de Diamants koleksiyonu ile sert, resmi takı anlayışını kıran Mademoiselle Chanel, tüy şeklindeki elmas broşu ile takıya yeni bir boyut kazandırmıştı. Bu koleksiyon, hafifliği ve esnekliği ile, kadınların rahatlıkla kullanabileceği takıların öncüsüydü.

Plume de Chanel 2025 koleksiyonu toplamda 6 grup ve 15 parçadan oluşuyor. Olağanüstü zarif bir şekilde tasarlanmış elmaslar, pembe safirler, turmalinler ve diğer nadir taşlarla bezeli tüyler, bir zamanlar Chanel’in modern kadın imajını simgeleyen o özgür ruhu günümüze taşıyor.



Koleksiyonun en dikkat çekici parçası, “Plume Couture de Chanel” adlı çok katmanlı kolye. Bu kolye, iki sıra elmas ve bir dizi hareketli, hafif pembe safir ile sarılmış zarif bir elmas tüyünü tasvir ediyor. Kolyenin ortasında, 5.04 karatlık dikdörtgen kesim derin pembe safir asılı şekilde yer alıyor ve izleyiciye adeta askıda bir görsel yanılsama sunuyor. Kolye, modüler bir tasarıma sahip ve elmas sıralarının çıkarılabilmesi veya uzun bir kolye olarak birleştirilebilmesi mümkün.

Koleksiyonun diğer öne çıkan parçaları arasında “Plume Rose de Chanel” broşu yer alıyor. Bu parça, 1932 tarihli orijinal tüy broşunun modern bir yeniden yorumlanması. İnce ve kıvrımlı tüy dalları, elmas, pembe safir ve pembe turmalin ile bezeli. Tüyün tabanındaki derin pembe tonlarından uçlarına doğru beyaza dönüşen incelikli renk geçişleri, bu parçaya hem zarif hem de hareketli bir hava katıyor. Orta kısımda ise 8.11 karatlık oval kesim pembe turmalin yer alıyor.

Chanel’in tüyleriyle bütünleşen bu taşlar, adeta doğal bir akışa sahip. Plume Libre de Chanel yüzüğü, bu anlamda mücevherin canlı dokusunu yansıtan en özel örneklerden biri. Yüzük, bir “Toi et Moi” tasarımı olarak, elmas bir tüy figürüyle, 6.72 karatlık Sri Lanka pembe safirini zarif bir şekilde karşı karşıya getiriyor. Yüzüğün tasarımı, zıt renklerin ve malzemelerin (beyaz altın, pembe altın) harika bir uyum içinde birleştiği bir sanat eseri gibi. Koleksiyonda yer alan diğer yüzük ise beyaz altınla işlenmiş elmaslı bir tüy figüründen oluşuyor.

Yeni koleksiyon, sadece görünüşteki zarafetiyle değil, aynı zamanda sunduğu esneklik ve fonksiyonellikle de fark yaratıyor. Plume Singulière başlığı altındaki mücevherler, birden fazla biçimde takılabilen esnek tasarımlara sahip. Özellikle, tüy şeklindeki baş aksesuarı, 1.5 karatlık bir su damlası pırlantasıyla süslenmiş ve zarif bir şekilde saçı taçlandırıyor. Tüy, her hareketle kendini hissettiren bir şıklık sunuyor.


